Uluslararası Radikalizm Gözlemevi
+905534025560info@urad.com.tr06560, Söğütözü Cad. No:43 Ankara, Turkiye
Giriş
Göçmenlerin ve diaspora topluluklarının radikalleşmesi, 21. yüzyılın en önemli güvenlik ve sosyal sorunlarından biridir. Bu süreç, göçmenlerin yeni yerleştikleri ülkelerde yabancılaşma, marjinalleşme ve ayrımcılıkla karşılaşmalarıyla hızlanabilir. Bu raporda, diaspora topluluklarının ve göçmenlerin radikalleşme süreci, bu sürecin nasıl önlenebileceği, etnik ve dini radikalleşme arasındaki farklar, yerli toplumda yaratılan tepkiler ve radikalleşen göçmenlerin geri gönderilmesinin mümkün olup olmadığı incelenecektir. Ayrıca, Arap göçmenlerin radikalleşmesinin tehlikeleri ve diaspora topluluklarının teröre nasıl destek oldukları da ele alınacaktır.
Diaspora Topluluklarının Radikalleşmesi Nasıl Olmaktadır?
Diaspora topluluklarının radikalleşmesi, bir dizi sosyal, ekonomik ve politik faktörün etkileşimi sonucu meydana gelir. Bu süreç genellikle dört ana aşamada gerçekleşir:
Yabancılaşma ve Marjinalleşme: Göçmenler, yeni yerleştikleri ülkelerde kültürel farklılıklar ve sosyal ayrımcılıkla karşılaştıklarında yabancılaşma hissi yaşayabilirler. Bu durum, onların toplumdan kopmasına ve radikal ideolojilere yönelmesine neden olabilir. Örneğin, İngiltere’deki Müslüman göçmenler, marjinalleşme ve ayrımcılık nedeniyle radikal gruplara katılmaya meyilli olabilirler (Hoffman, 2007, s. 12).
Kolektif Kimlik Arayışı: Diaspora toplulukları, kimliklerini korumak ve güçlendirmek amacıyla kolektif bir kimlik arayışına girerler. Bu arayış, radikal ideolojilere açık hale gelmelerine yol açabilir. Özellikle dini kimlikler, diaspora topluluklarının radikalleşme sürecinde önemli bir rol oynar (Menkhaus, 2007, s. 14).
Radikal İdeolojilere Maruz Kalma: Radikal ideolojilere maruz kalma, radikalleşme sürecinin kritik bir aşamasıdır. Sosyal medya, dini liderler ve radikal gruplar aracılığıyla bu ideolojilere maruz kalan göçmenler, radikal düşünceleri benimsemeye başlayabilirler (Gunaratna, 2007, s. 3).
Aktif Katılım: Radikalleşmenin son aşaması, göçmenlerin terörist faaliyetlere aktif olarak katılmalarıdır. Bu katılım, genellikle işe alım, bağış toplama, eğitim ve operasyonel faaliyetlerle gerçekleşir (Hoffman, 2007, s. 3).
Ekonomik ve Sosyal Faktörler
Ekonomik ve sosyal faktörler, diaspora topluluklarının radikalleşme sürecinde önemli bir rol oynar. İşsizlik, yoksulluk, sosyal dışlanma ve ayrımcılık, göçmenlerin radikal ideolojilere yönelmesini tetikleyebilir. Bu faktörler, özellikle genç göçmenler arasında radikalleşmeyi artırabilir. Örneğin, Fransa’da banliyölerde yaşayan genç Müslüman göçmenler, işsizlik ve sosyal dışlanma nedeniyle radikal gruplara katılma eğilimindedirler (Khosrokhavar, 2017).
Psikolojik Faktörler
Radikalleşme sürecinde psikolojik faktörler de önemli bir rol oynar. Kimlik krizleri, kişisel travmalar ve aidiyet arayışı, bireylerin radikal ideolojilere yönelmesine yol açabilir. Özellikle gençler, kimlik arayışları sırasında radikal grupların etkisi altına girebilirler. Bu durum, radikal grupların gençleri hedef alarak propaganda yapmalarını ve onları radikal ideolojilere çekmelerini kolaylaştırır (McCauley & Moskalenko, 2011).
Kültürel Faktörler
Kültürel farklılıklar ve çatışmalar da radikalleşme sürecinde etkili olabilir. Göçmenler, yerleştikleri ülkelerdeki kültürel norm ve değerlere uyum sağlamakta zorlandıklarında, kendilerini dışlanmış ve yabancı hissedebilirler. Bu durum, onları radikal ideolojilere yönelmeye ve kendi kültürel kimliklerini savunmak amacıyla radikal gruplara katılmaya itebilir (Hwang, 2018).
Diaspora Topluluklarının Etnik Radikalleşmesi ve Dini Radikalleşmesi Arasındaki Farklar
Etnik ve dini radikalleşme, farklı dinamiklere ve motivasyonlara dayanır. Bu motivasyonlar:
Etnik Radikalleşme: Etnik radikalleşme, genellikle bir etnik grubun haklarını ve çıkarlarını koruma amacıyla gerçekleşir. Bu tür radikalleşme, diaspora topluluklarının anavatanlarındaki çatışmalara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Örneğin, Tamil diaspora toplulukları, Tamil Kaplanları’na destek sağlayarak etnik radikalleşmenin bir örneğini oluşturur (Menkhaus, 2007, s. 35).
Dini Radikalleşme: Dini radikalleşme ise bir dini kimliğin savunulması ve yayılması amacıyla gerçekleşir. Bu tür radikalleşme, genellikle dini liderler ve radikal gruplar tarafından teşvik edilir. Dini radikalleşme, göçmenlerin yeni yerleştikleri ülkelerdeki yabancılaşma ve marjinalleşme duygularıyla körüklenir (Hoffman, 2007, s. 12).
Motivasyonlar ve Hedefler
Etnik ve dini radikalleşme arasındaki temel fark, motivasyonlar ve hedeflerdir. Etnik radikalleşme, genellikle belirli bir etnik grubun haklarını savunma ve anavatanlarındaki çatışmalara destek sağlama amacını taşırken, dini radikalleşme, dini ideolojileri yayma ve dini kimliği savunma amacı güder (McCauley & Moskalenko, 2011).
Araçlar ve Yöntemler
Etnik ve dini radikalleşme, farklı araçlar ve yöntemler kullanır. Etnik radikalleşme genellikle silahlı mücadele, siyasi lobi faaliyetleri ve diaspora topluluklarının ekonomik gücünü kullanma gibi yöntemlerle gerçekleşir. Dini radikalleşme ise dini liderlerin etkisi, dini eğitim ve propaganda faaliyetleri aracılığıyla gerçekleşir (Chernov Hwang, 2018).
Göçmenlerin Radikalleşmesi Yerli Toplumda Nasıl Tepkiler Meydana Getirir?
Göçmenlerin radikalleşmesi, yerli toplumda çeşitli tepkilere yol açabilir.
Güvenlik Endişeleri: Radikalleşen göçmenler, yerli toplumda güvenlik endişelerinin artmasına neden olur. Terörist saldırıların artması, toplumun genelinde korku ve endişe yaratır (Gunaratna, 2007, s. 3).
Toplumsal Kutuplaşma: Radikalleşme, yerli toplum ile göçmen toplulukları arasında toplumsal kutuplaşmaya yol açabilir. Bu durum, sosyal uyumun bozulmasına ve ayrımcılığın artmasına neden olabilir (Zimmermann, 2007, s. xi).
Politik Tepkiler: Göçmenlerin radikalleşmesi, hükümetlerin daha sert göç politikaları uygulamasına neden olabilir. Bu tür politikalar, göçmen topluluklarının daha da marjinalleşmesine yol açabilir (Zimmermann, 2007, s. 39).
Güvenlik Politikaları ve Önlemler
Göçmenlerin radikalleşmesi, hükümetleri güvenlik politikalarını sıkılaştırmaya teşvik edebilir. Bu durum, gözetim ve izleme faaliyetlerinin artırılması, sınır kontrollerinin sıkılaştırılması ve radikal gruplara yönelik operasyonların artırılması anlamına gelir ancak bu tür önlemler, göçmen topluluklarının daha da marjinalleşmesine yol açabilir (Bell, 2007).
Toplumsal Dinamikler
Radikalleşme, yerli toplum ve göçmen toplulukları arasındaki toplumsal dinamikleri de etkileyebilir. Yerli toplumun göçmenlere yönelik tutumları sertleşebilir ve ayrımcılık artabilir. Bu durum, sosyal uyumun bozulmasına ve toplumsal gerilimlerin artmasına neden olabilir (Khosrokhavar, 2017).
Radikalleşen Göçmenleri Geri Göndermek Mümkün Müdür?
Radikalleşen göçmenleri geri göndermek, çeşitli zorluklar ve yasal engellerle karşı karşıya kalabilir.
Yasal Engeller: Birçok Batı ülkesi, insan hakları ve uluslararası hukuk gereği radikalleşen göçmenleri geri göndermekte zorlanır. Özellikle, sınır dışı edilecek ülkelerde işkence veya kötü muamele riski varsa, bu tür işlemler yasal olarak engellenir (Bell, 2007, s. 22).
Gözetim ve İzleme Zorlukları: Radikalleşen göçmenlerin geri gönderilmesi, etkin bir gözetim ve izleme mekanizmasını gerektirir. Bu tür bireylerin izlenmesi, güvenlik güçleri için büyük bir kaynak ve çaba gerektirir (Zimmermann, 2007, s. 39).
Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları
Uluslararası hukuk ve insan hakları, radikalleşen göçmenlerin geri gönderilmesinde önemli bir rol oynar. Birçok ülke, insan hakları ihlalleri ve işkence riskine karşı sınır dışı işlemlerini sınırlamaktadır. Bu, radikalleşen göçmenlerin geri gönderilmesini zorlaştırır ve alternatif çözüm yolları arayışını gerektirir (Hoffman, 2007).
Alternatif Çözüm Yolları
Radikalleşen göçmenlerin geri gönderilmesi yerine rehabilitasyon ve yeniden entegrasyon programları uygulanabilir. Bu programlar, radikalleşmiş bireylerin topluma yeniden kazandırılmasını ve radikal ideolojilerden uzaklaştırılmasını hedefler. Bu tür programlar, radikalleşme riskini azaltmak ve toplumsal uyumu artırmak için etkili bir yol olabilir (McCauley & Moskalenko, 2011).
Arap Göçmenlerin Radikalleşmesinin Tehlike ve Tehditleri
Arap göçmenlerin radikalleşmesi hem ev sahibi ülkeler hem de küresel güvenlik için çeşitli tehlike ve tehditler oluşturur.
Terörist Faaliyetler: Arap göçmenler arasında radikalleşen bireyler, terörist faaliyetlere katılabilir ve saldırılar düzenleyebilir. Bu durum, hem yerel hem de uluslararası güvenliği tehdit eder (Gunaratna, 2007, s. 3).
İstihbarat ve Güvenlik Zorlukları: Arap göçmenlerin radikalleşmesi, istihbarat ve güvenlik güçleri için büyük zorluklar yaratır. Radikal grupların iletişim ağlarını izlemek ve terörist faaliyetleri önlemek zorlaşabilir (Zimmermann, 2007, s. 39).
Toplumsal Uyumsuzluk: Radikalleşen Arap göçmenler, toplumsal uyumsuzluğa ve kültürel çatışmalara yol açabilir. Bu durum, yerel toplum ile göçmen toplulukları arasında gerilimlerin artmasına neden olur (Hoffman, 2007, s. 12).
Küresel Güvenlik ve Terörizm
Arap göçmenlerin radikalleşmesi, küresel güvenlik ve terörizm açısından büyük bir tehdit oluşturur. Radikalleşmiş bireyler, uluslararası terörist ağlara katılabilir ve küresel ölçekte saldırılar düzenleyebilirler. Bu durum, uluslararası güvenlik stratejilerinin yeniden değerlendirilmesini ve güçlendirilmesini gerektirir (Chernov Hwang, 2018).
Toplumsal Entegrasyon ve Çatışma
Arap göçmenlerin radikalleşmesi, ev sahibi ülkelerde toplumsal entegrasyon süreçlerini zorlaştırabilir ve kültürel çatışmaları artırabilir. Bu durum, toplumsal uyumun bozulmasına ve yerli toplum ile göçmen toplulukları arasında gerilimlerin artmasına neden olabilir. Bu nedenle, Arap göçmenlerin toplumsal entegrasyonunu teşvik eden politikalar geliştirilmelidir (Khosrokhavar, 2017).
Diasporadaki Göçmenler Radikalleşmeye ve Teröre Nasıl Destek Oluyorlar?
Diasporadaki göçmenler, radikalleşme ve teröre çeşitli şekillerde destek sağlarlar.
Bağış Toplama: Diaspora toplulukları, radikal gruplar için bağış toplama faaliyetlerinde bulunur. Genellikle bu bağışlar hem gönüllü hem de zorla toplanır (Menkhaus, 2007, s. 2).
İşe Alım: Radikal gruplar, diaspora toplulukları arasından yeni üyeler işe alır. Genellikle bu işe alım süreci dini ve ideolojik propaganda yoluyla gerçekleşir (Gunaratna, 2007, s. 3).
Silah ve Malzeme Temini: Diaspora toplulukları, radikal gruplar için silah ve diğer malzemeleri temin eder. Genellikle bu temin işlemleri organize suç ağları aracılığıyla gerçekleştirilir (Menkhaus, 2007, s. 35).
Lobi Faaliyetleri: Diaspora toplulukları, benimsedikleri hükümetlere lobi yaparak radikal grupların siyasi amaçlarına destek sağlarlar. Genellikle bu lobi faaliyetleri radikal grupların meşruiyet kazanmasına yardımcı olur (Menkhaus, 2007, s. 2).
Örgütsel Yapılar ve Destek Mekanizmaları
Diaspora toplulukları, radikal grupların örgütsel yapılarını desteklemek için çeşitli mekanizmalar kullanır. Bu mekanizmalar, finansal destek, lojistik yardım ve siyasi lobi faaliyetlerini içerir. Örneğin, radikal gruplar, diaspora toplulukları aracılığıyla finansal kaynaklar sağlayarak operasyonlarını finanse edebilirler (Hoffman, 2007).
Propaganda ve İdeolojik Yayılma
Diaspora toplulukları, radikal grupların propaganda ve ideolojik yayılma faaliyetlerini destekleyebilir. Bu, sosyal medya ve diğer iletişim araçları aracılığıyla radikal ideolojilerin yayılmasını içerir. Bu tür faaliyetler, radikal grupların yeni üyeler kazanmasına ve ideolojik etkilerini genişletmelerine yardımcı olabilir (Chernov Hwang, 2018).
Sonuç
Diaspora topluluklarının ve göçmenlerin radikalleşmesi, küresel güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu süreç, yabancılaşma, marjinalleşme ve radikal ideolojilere maruz kalma gibi çeşitli faktörlerin etkileşimiyle gerçekleşir. Ayrıca, etnik ve dini radikalleşme arasındaki farklar göz önünde bulundurularak özel önlemler alınmalıdır. Göçmenlerin radikalleşmesi, yerli toplumda güvenlik endişeleri ve toplumsal kutuplaşma gibi tepkilere yol açabilir. Radikalleşen göçmenlerin geri gönderilmesi ise yasal ve pratik zorluklarla karşılaşmaktadır. Arap göçmenlerin radikalleşmesi, terörist faaliyetler ve toplumsal uyumsuzluk gibi çeşitli tehlikeler oluşturur. Diaspora toplulukları, radikalleşme ve teröre bağış toplama, işe alım, silah temini ve lobi faaliyetleri yoluyla destek sağlarlar.
Kaynakça
1. Gunaratna, R. (2007). Al Qa’ida and Diasporas. In B. Hoffman, W. Rosenau, A. J. Curiel, & D. Zimmermann (Eds.), The Radicalization of Diasporas and Terrorism (p. 3). RAND Corporation.
2. Menkhaus, K. (2007). African Diasporas, Diasporas in Africa, and the Terrorist Threat. In B. Hoffman, W. Rosenau, A. J. Curiel, & D. Zimmermann (Eds.), The Radicalization of Diasporas and Terrorism (p. 2). RAND Corporation.
3. Hoffman, B. (2007). Conference Summary. In B. Hoffman, W. Rosenau, A. J. Curiel, & D. Zimmermann (Eds.), The Radicalization of Diasporas and Terrorism (p. 3). RAND Corporation.
4. Zimmermann, D. (2007). Conference Summary. In B. Hoffman, W. Rosenau, A. J. Curiel, & D. Zimmermann (Eds.), The Radicalization of Diasporas and Terrorism (p. xi). RAND Corporation.
5. Bell, S. (2007). The Radicalization of Diasporas and Terrorism. RAND Corporation.
6. Chernov Hwang, J. (2018). Becoming Jihadis: Radicalization and Commitment in Southeast Asia. Oxford University Press.
7. Khosrokhavar, F. (2017). Radicalization: Why Some People Choose the Path of Violence. The New Press.
8. McCauley, C., & Moskalenko, S. (2011). Friction: How Radicalization Happens to Them and Us. Oxford University Press.
Prof. Dr.
Prof. Dr. Özcan Güngör, 1977 yılında Çorum’da doğmuştur. 2001 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun olmuştur. Sırasıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın değişik birimlerinde ve ABD’de çalışmış, Atatürk Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmış ve halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde görev yapma... [Profili gör]
Hilmi Demir
08/11/2024
Özcan Güngör
27/09/2024
Hilmi Demir
25/09/2024
Özcan Güngör
11/09/2024
Hilmi Demir
05/09/2024