Uluslararası Radikalizm Gözlemevi
+905534025560info@urad.com.tr06560, Söğütözü Cad. No:43 Ankara, Turkiye
Müslüman Kardeşler Cemiyeti, 1928 yılında Mısır’ın İsmailiye kentinde Hasan El Benna önderliğinde kuruldu. Bu oluşum Mısır’ın yabancı bir güç olan İngiltere’nin hakimiyetinden kurtarılması, modernizmin getirmiş olduğu yeni yaşam stillerine duyulan tepki ve ekonominin millileştirilmesi gibi bir dizi temel taleplerin etrafında olgunlaşıyordu.
Mısır’ın kendine has toplumsal, ekonomik ve coğrafi dinamikleri Müslüman Kardeşleri bir süre iç siyasetin esaslı bir unsuru haline getirdi. 1960’lara değin Müslüman Kardeşler Mısır siyasetiyle iç içe ve o sahada yaşanan gerilimlerden ve açılımlardan etkilenen bir durumdaydı. Fakat Soğuk Savaş’ın etkisini arttırması, Ortadoğu’da yükselen Nasırizm ve Baasizm formatındaki Arap milliyetçiliği ve sosyalizmi birçok ülke için ulusal tehdide dönüşmüştü. Öne çıkanlar Körfez Arap monarşileriydi. Çünkü Arap milliyetçiliğinin Nasır öncülüğündeki temel odağı ilgili ülkelerin askeri bürokrasisi eliyle ve halk desteğiyle bir darbe ile monarşilerin alt edilmesiydi.
Nasır’ın İsrail ile yaşadığı gerginlik ve SSCB kanadına yakınlaşması ABD’liler için müttefikleri bu yeni tehditle mücadele noktasında hazırlamayı zorunlu kıldı. Bu sebeple Müslüman Kardeşler jeopolitik gelişmelere oldukça bağımlı hale gelmiştir. Orta Doğu‘da yaşanan politik ve toplumsal süreçlerine yönü Müslüman Kardeşlere yüklenen yeni işlevlerin ortaya çıkmasında önemli motivasyonlar olarak sivrilmiştir. Bu sebeple Arap milliyetçiliği ve komünizmle mücadele Müslüman Kardeşlerin uluslararasılaşmasında kritik bir girdi olmuştur.
Peki Müslüman kardeşler Mısır iç siyasetinde yükselmesine ve bu ülke içerisindeki iç siyasi reformlara odaklanmasına rağmen nasıl oldu da uluslararası gizli ve silahlı bir yapılanmaya dönüştü?
Müslüman Kardeşler’in kuruluşundan itibaren Filistin davasına göstermiş olduğu hassasiyet ve bu konuda Hasan El Benna öncülüğünde yapmış olduğu mobilizasyon aslında silahlı mücadelenin Müslüman Kardeşler içerisinde ayrılmaz bir faktör olmasını sağlamıştır. Müslüman Kardeşler Mısır içerisinde muhalif oldukları bazı siyasi ve askeri figürleri alt etmek gerekse Filistin’de yürütülecek İsrail’e karşı askeri mücadele için silahlı bir kol oluşturulmuştur. Bu silahlı kol Mısır iç siyasetinde olaylara karışmış ve oldukça ses getirici eylemler yapmıştır. Tanzim El Has veya Özel Aparat denilen bu yapılanma Müslüman Kardeşler tarafından ne yalanmış ne de doğrulanmıştır. Müslüman Kardeşler’in erken dönem liderleri İmam Hasan El Benna ve Hasan El Hudeybi olmak üzere birçok lider Nizam El Has’ın yapmış olduğu eylemleri eleştirseler de bu yapılanmayı kontrol etmekte güçlük çektikleri veya eylemlerine öyle ya da böyle göz yumdukları söylenebilir.
Mısır’da 2013 yılında Abdulfettah El Sisi’nin siyasi iktidarı ele geçirmesi ile birlikte Müslüman Kardeşler için yeni bir sürgün hayatı başlamıştır. Bu sürgün hayatının yeni ve belkide son dönemlerdeki en önemli durağı İstanbul olmuştur. Müslüman Kardeşler İstanbul’da medya konusunda büyük atılımlar yaptılar, yeni sivil toplum kuruluşları oluşturdular ve eğitim kurumları açtılar. Bu gelişmeler Müslüman Kardeşler’in İstanbul’da aktif olması Mısır siyaset içerisinde özellikle iktidar elitler açısından tepkiyle karşılanmış ve Türkiye ve Mısır ilişkilerinin gergin olmasına yol açmıştır. Bu sebeple Türkiye son dönemde Mısır’la geliştirdiği yeni ilişki düzleminde Müslüman Kardeşler parametresinin etkisini azaltmak için bu tür faaliyetlere belli sınırlama getirmiş olsa da Müslüman Kardeşler İstanbul’da ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Peki Müslüman Kardeşler ilerleyen süreçte farklı faktörlerin ivmelendirmesiyle Türkiye’de radikalleşebilirler mi? Bu noktada Müslüman Kardeşler içerisinde farklı ayrışmaların olduğunu söylemek gerekir. Özellikle Mısır merkezli Müslüman Kardeşler içindeki ayrışmaların yönü bu aşamada belirleyici olabilir. Gençler ve yaşlılar arasındaki anlaşmazlıklar her an kontrolden çıkabilir. Genç nesil daha aktivist ve mücadeleci bir stili benimseme eğilimindedir. Elbette bu tepkilerin merkezinde Mısır’da Abdülfettah El Sisi’nin merkezinde olduğu iktidar odağı vardır. Fakat bu tepkiselliğin boyutu ve derinliği ideolojik yönlendirmelerin etkisindedir. O sebeple tarihsel derinliği olan bir itiraz setinden bahsediyoruz. Müslüman Kardeşler’in içinde yaşadıkları rejimle aralarında dual bir ilişki geliştirdikleri gözlemleniyor. Bir yandan yoğun müzakere öte yandan geniş çaplı yıpratma. Şunu da eklemek gerekir Müslüman Kardeşler’in Körfez Arap ülkeleriyle olan ilişkilerinde temel parametreler Arap Baharı ile birlikte kökten değişikliğe uğradı. Daha önce belli meselelerde ortaklaşılan ve kullanılan cemiyet Arap Baharı ile tamamen bir ulusal güvenlik tehdidine dönüştü. Bu ayrışmanın temel nedeni Körfez Arap ülkelerinin kontrol edilmesi güç bir radikal gençliğin oluşacağına dair tahayyülleri ve milliyetçiliğe atfettikleri değer olarak yorumlanabilir.
Müslüman Kardeşler’in Türkiye’de tutunma çabaları bölgedeki gelişmelerle yakından ilgili. Türkiye’nin Mısır ve Körfez ile geliştirdiği ilişkiler her geçen gün Müslüman Kardeşler’in etki alanını daraltıcı etki yaratıyor. Öte yandan Müslüman Kardeşler ise Filistin merkezli konuları gündemde tutmak suretiyle geniş toplumsal koalisyonlar oluşturmayı önemsiyorlar. Müslüman Kardeşler’in bu stratejisinin Arap siyasetinde derinlik kazanması ise şu an için mümkün gözükmüyor. Birçok Arap ülkesi kendi iç reformlarına dönmüş durumda ve sistemlerini yeni bir politik karmaşıklığa bırakmak istiyorlar.
Türkiye’de ise politik gelişmelerin alacağı yeni rotalar da elbette Müslüman Kardeşler’in geleceği açısından kritik bir gelişmedir. Bu sebeple Türkiye’de karar vericilerin Müslüman Kardeşler’in Türkiye’de geleceğinin ne olacağına dair senaryolara çalışması aciliyet arz etmektedir.
Dr.
Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi. Lisans derecesini Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden, doktora (bütünleşik) derecesini aynı üniversitenin Siyaset Bilimi Anabilimdalı’ndan aldı. Kudüs İbrani Üniversitesi (Hebrew University of Jerusalem) Truman Ce... [Profili gör]
Latife Sümeyye Uslu Cönger
25/12/2024
Özcan Güngör
02/12/2024
Hilmi Demir
01/12/2024
Hilmi Demir
08/11/2024
Özcan Güngör
27/09/2024