Uluslararası Radikalizm Gözlemevi
+905534025560info@urad.com.tr06560, Söğütözü Cad. No:43 Ankara, Turkiye
Donald Trump'ın ikinci dönem başkanlığının Evanjelistlerin Ortadoğu politikaları üzerindeki etkisi, herkesin merak ettiği bir soru olarak karşımıza çıktı. Trump’ın ilk döneminde uyguladığı İsrail yanlısı politikalar, Evanjelist topluluğun desteğini pekiştirmiş ve bu politikaların İncil kehanetleri ve eskatoloji ile olan bağlantılarını ortaya koymuştur. Bu bağlamda, Trump'ın ikinci döneminde de Evanjelistlerin Ortadoğu politikaları üzerindeki etkisinin devam etmesi beklenmektedir.
Trump’ın ilk dönemde yaptığı önemli dış politika değişiklikleri ile inanç temelli hamleleri sonucunda ABD nüfusun yaklaşık %25'ini oluşturan ve büyük ölçüde İsrail'i arkalayan Evanjelistlerin Trump’a olan desteği artmıştır (Wagner, 1998; Merritt, 2017; Miller, 2014). Örneğin, önceki Başkanlığı döneminde ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınması ve İbrahim Anlaşmalarının yapılması gibi girişimler, Trump'ın dış politika girişimlerinin İncil'deki kehanetler ve eskatoloji ile bağlantılı Evanjelist inançlarla yakından örtüştüğünü göstermektedir (Miller, 2014). Trump’ın bu yaklaşımı, Evanjelist desteği sağlamlaştırmış olmasının yanı sıra ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik angajmanı çevresindeki siyasi dinamikleri de yoğunlaştırmıştır. Birçok Evanjelist, İsrail ile birkaç Arap ülkesi arasındaki ilişkilerin normalleşmesini kehanetlerin gerçekleşmesi olarak görürken, bazı değerlendiriciler, Evanjelist desteğin milliyetçi ve partizan gündemlerle iç içe geçmesinin etik sorunlara yol açtığını öne sürmektedir (Merritt, 2017). Bu tartışmalar, İncil kehanetlerinin anti-Semitik yorumları ve Evanjelist topluluk içinde özellikle daha dengeli bir yaklaşım tarzını savunan genç nesiller arasında İsrail-Filistin çatışmasının karmaşıklıklarıyla ilgili büyüyen ayrılıklar gibi konuları içermektedir (Hummel, 2023).
Evanjelistlerin Ortadoğu politikaları üzerindeki etkisine dair tartışmalar devam ederken, bu durum Amerikan toplumundaki daha geniş kültürel ve siyasi gerilimleri yansıtmaktadır. Bölgeye yönelik daha incelikli bir yaklaşımı savunan Evanjelist topluluk içindeki muhalif seslerin yükselişi, gelecekte ABD yönetimlerinde inanç ve siyasetin nasıl etkileşime gireceğine dair potansiyel değişimlere işaret etmektedir (McMahon, 2006). Bu bağlamda bu analiz raporun konusu Trump’ın ikinci döneminde Evanjelist etkinin Ortadoğu’ya tesirleridir. Amacı ise Evanjelistlerin tarihi bağlam ve ilk dönem uygulamaları üzerinden teopolitik etkilerinin ve pratik sonuçlarının ele alınmasıdır.
Evanjelistlerin İsrail'e olan desteğinin kökleri erken Hristiyan eskatolojisine, özellikle de premillennializme[i] kadar uzanabilir. Luka’nın yükselişle ilgili anlatısında, havariler İsrail Krallığı'nın yeniden kurulmasını arzuladıklarını dile getirerek erken kilisenin İsrail’in tarihsel ve kehanetsel rolüne duyduğu hayranlığı yansıtmaktadır (Wagner, 1998). Yüzyıllar boyunca Daniel ve Vahiy Kitabı’nda yer alan İncil kehanetlerine dair çeşitli yorumlar, Evanjelistlerin kıyamet ve İsrail’in önemi hakkındaki bakış açılarını şekillendirmiştir (Hummel, 2023).
19. yüzyıla yaklaşırken, Amerikan ve Fransız devrimleri gibi tarihi olaylar premillennialist teolojilerin ortaya çıkışını hızlandırmıştır. Bu hareketler arasında Milleritler[ii]gibi gruplar yer almış ve daha sonra Yedinci Gün Adventist Kilisesi’ni oluşturmuşlardır. John Nelson Darby, bu dönemin önemli bir figürü olarak "futurist premillennializmi" popüler hale getirmiş ve İncil kehanetlerini literal bir şekilde yorumlayan, kilisenin yükselişini ve İsrail’in tarihsel odak olarak restorasyonunu öngören dispensasyonalist[iii] çerçeveyi oluşturmuştur (Wagner, 1998; Miller, 2014).
Hristiyan Siyonizmi, İsrail’i İncil kehanetlerine dayalı olarak desteklemeyi vurgulayan bir yaklaşım olarak, özellikle modern İsrail Devleti’nin 1948’de kurulmasının ardından belirgin hale gelmiştir. Dispensasyonalistler arasında Tanrı'nın Abraham'la yaptığı antlaşmanın İsrail’in tarihsel üstünlüğünü garanti ettiği inancı, Yahudi devletine sarsılmaz destek için teolojik bir temel oluşturmuştur. Yaratılış 12:3’te yer alan "İsrail’i destekleyen ulusların kutsanacağı" fikri, Evanjelistlerin İsrail’e yönelik güçlü desteğini pekiştirmiştir (Wagner, 1998; Rockmore, 2024).
Trump'ın politikalarına yönelik Evanjelist desteği, modern İsrail devletini bir İncil kehanetinin gerçekleşmesi olarak gören teolojik yorumlara dayanmaktadır. Bu inanç, Evanjelist topluluk içinde İsrail'in egemenliğini güçlendiren politikalara olan desteği artırmış ve İsrail'in algılanan tehditlere karşı askeri eylemlerine yönelik güçlü bir savunmayı beraberinde getirmiştir. Bununla birlikte, bu pozisyonlar Evanjelist topluluk içinde, özellikle sosyal adalet ve insani sonuçlarla ilgili endişelerini giderek daha fazla dile getiren genç nesiller arasında iç tartışmaları tetiklemiştir (Illing, 2018; Trump Peace Plan, 2024; Reuters, 2017).
Günümüzde Amerikan Evanjelistlerinin İsrail’e olan desteği, genellikle ortak kültürel ve dini değerler üzerinden çerçevelenmektedir. Yapılan araştırmalar, Evanjelistler arasında Yahudilere yönelik olumlu görüşlerin, İsrail’e desteğin güçlü bir göstergesi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum, "Yahudi-Hristiyan değerleri" algısındaki uyumu vurgulamaktadır (Rockmore, 2024). Eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu gibi önemli Evanjelist liderler, terörizm gibi ortak tehditlere karşı ABD-İsrail ittifakının önemine dikkat çekerek bu bağlantıyı açıkça ifade etmişlerdir (Miller, 2014).
Evanjelistlerin İsrail’e desteği, teolojik inançlar, siyasi ittifaklar ve kültürel faktörlerin karmaşık bir etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Amerikan Evanjelistlerinin yaklaşık %52’si, dini inançlarının onları İsrail’i desteklemeye yönelttiğini ifade ederken, yalnızca %8’i benzer bir şekilde Filistinlilere sempati duyduğunu belirtmektedir (Reuters, 2022). Evanjelist topluluğun siyasi etkisi büyümüş ve ABD’nin İsrail’e yönelik dış politikasını etkilemiştir. İsrail’e yönelik Evanjelist desteğin siyasi ideolojilerle iç içe geçmesi, Amerikan toplumunda kültürel bir ayrışmaya yol açmıştır. İsrail’e olan destek giderek daha fazla partizan bir bakış açısıyla ele alınmakta ve bu durum Evanjelistlerin siyasi gücünü tartışma konusu yapmaktadır (Hummel, 2023).
Trump’ın ikinci dönemiyle birlikte, İsrail’e yönelik dış politikanın öncelik taşıyıp taşımayacağına ilişkin spekülasyonlar vardır. Ancak seçim galibiyeti ve kurmaya çalıştığı takıma dikkat edildiğinde Batı Şeria ve Gazze’deki İsrail eylemlerine ABD desteğinin artmasıyla sonuçlanacağı anlaşılmaktadır (Deknatel, 2024).
2024 seçimleri, ABD’nin Ortadoğu politikasında önemli değişimlere yol açabilecek bir katalizör olarak görülmüştür. Görüldüğü kadarıyla, Trump’ın yaklaşımının, bölgedeki Amerikan angajmanını şekillendiren geleneksel iki partili uzlaşıdan sapabileceğini ve istikrarsızlık ile çatışmaların artmasına yol açabileceği düşünülmektedir. Bu yüzden, Trump yönetiminin sosyal medya üzerinden ifade edilen tek taraflı eylemleri, kaosa neden olduğu ve aşırılık yanlısı grupları cesaretlendirdiği gerekçesiyle eleştirilmiştir (Rahman, 2024).
Trump’ın liderliğinde, ABD’nin İran, İsrail ve Körfez ülkelerine yönelik politikalarında bir yeniden düzenlenme yapılmasının mümkün olduğu görülmektedir. Trump yönetiminin İsrail’in çıkarlarıyla önceki uyumu, özellikle İran nükleer anlaşması konusunda takındığı tavır, ABD’nin bölgedeki ilişkilerini şekillendirmeye devam edebilir ve bu da İran’la olan gerilimleri artırarak bölgesel istikrarı etkileyebilir (Deknatel, 2024). Evanjelistler, genellikle İran’a karşı sert bir duruşu desteklemekte ve Trump’ın politikalarını daha fazla askeri ve ekonomik baskı yönünde etkileyebilmektedir.
Trump’ın başkanlığı, Evanjelistlerin ABD’nin Ortadoğu politikalarındaki etkisi açısından önemli bir dönem olmuştur. ABD nüfusunun %25’ini ve Kongre’nin %30’unu temsil eden Evanjelistler, uzun süredir önemli bir siyasi güç olarak öne çıkmaktadır (Rockmore, 2024). Bu demografik grup, İsrail’e karşı ezici bir destek göstermekte, Evanjelistlerin %75’i İsrail’i desteklerken yalnızca %3’ü benzer bir desteği Filistin’e göstermektedir (McMahon, 2006).
Trump yönetimi, Evanjelistlerin İsrail’e olan bağlılığını sermaye haline getirerek onların çıkarları ve inançlarıyla uyumlu politikalar yürütmüştür. 2017 yılında ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınması, Trump tarafından "Evanjelistler için" yapıldığının açıkça ifade edilmesi, bu politikaların sembolik ve teolojik boyutunu gözler önüne sermektedir (Underwood, 2018; Wagner, 1998). Anlaşılması halinde ve yapılan atama teklifleri dikkatli takip edildiğinde bu sürecin daha da sert ve radikal bir biçimde İsrail’in desteklenmesini garanti altına aldığı düşünülmektedir.
Evanjelistlerin büyük bir kısmı, kıyamet öncesi premillennialist görüşlere sahiptir ve Evanjelistler İsrail’in kurulmasını kıyametin bir ön koşulu olarak görmektedir. Bu eskatolojik perspektif, İsrail yanlısı politikaların desteklenmesini sıkça körüklemektedir (Andre, 2023). Örneğin, John Hagee gibi etkili Evanjelist liderler, İsrail’deki mevcut olayları kehanet zaman çizelgelerinin bir göstergesi olarak tanımlamış ve bu, Trump’ın başkanlığı sırasında Evanjelistlerin İsrail’e bağlılığını pekiştirmiştir.
Diğer yandan İsrail’e yönelik güçlü desteklerine rağmen, Evanjelist topluluk içinde büyüyen ayrışmalar da bulunmaktadır. Yapılan son araştırmalar, sosyal medya aracılığıyla daha çeşitli bilgilere erişim sağlayan genç ve yaşlı Evanjelistler arasında görüş farklılıklarının belirgin bir düzeyde arttığını göstermektedir. Evanjelist topluluk içinde, Trump yanlısı ve İsrail yanlısı geleneksel anlatıya karşı çıkan yeni sesler yükselmektedir. Örneğin, Evangelicals 4 Justice ve Freedom Road gibi gruplar, Ortadoğu meselelerine daha dengeli ve ilerici bir yaklaşımı savunmaktadır. Bu, özellikle genç Evanjelistlerin ana akım siyasi hizalanmaya karşı artan muhalefetini yansıtmaktadır (Tibon, 2019).
Trump’ın "Önce Amerika" yaklaşımı, geleneksel ittifaklar ve çok taraflı angajmanlar yerine ABD’ye doğrudan fayda sağlayan ilişkileri vurgulamış, bu durum Evanjelist grupların savunuculuk çabalarını yeniden düzenleme ihtiyacını doğurmuştur. Yönetimin silah satışlarına ve müttefiklerle işlem temelli ilişkilere odaklanması, Evanjelistleri destek stratejilerini yeniden gözden geçirerek bölgesel istikrar ve kolektif güvenlik çerçevelerine öncelik vermeye zorlayabilir (Rahman, 2024) görünmektedir.
ABD’nin küresel olarak daha az angaje bir duruş benimsemesi ve kalkınma önceliklerini yeniden değerlendirmesi durumunda, Evanjelist organizasyonlar kendi stratejilerini adapte etmek zorunda kalabilir. Bu durum, siyasi hedeflerle daha yakından uyumlu bir şekilde yeniden hizalanan yardımlara yol açabilir ve bölgedeki uzun vadeli kalkınmayı etkileyebilir (Katulis-Masthoff, 2024). Bu durumda Trump’ın “Önce Amerika” söyleminin gereğini yapmaya yönelmesi Evanjelist etkiyi de azaltacaktır. Çünkü Amerikalıların milyarlarca dolar vergileri kimi zaman Ukrayna’da kimi zamanda İsrail’de destek olarak kullanılmaktadır.
ABD siyasetindeki partizan bölünmeler, Evanjelistlerin Ortadoğu politikalarını savunma çabalarını daha da zorlaştırabilir. Mevcut kutuplaşmış siyasi iklim, dış politikanın, özellikle Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerin daha geniş ideolojik çatışmalar için bir araç olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Bu durum, insani yardım girişimlerini ve savunma çabalarını karmaşıklaştırabilir ve Evanjelist grupların kendi değerleri doğrultusunda ABD dış politikasını şekillendirme kapasitesini azaltabilir. Çok kutuplu siyaset yürütme zorunluluğu Trump’ın ihtiyaç duyduğu finans kaynakları zorunlu olarak ABD’yi teolojik siyasetten ziyade rasyonel yönetişime yönlendirecek niteliktedir.
Donald Trump'ın yönetimi sırasında atanmış olan Evanjelist yöneticiler, ABD’nin Ortadoğu politikalarını şekillendiren önemli aktörler arasında yer alacaktır. Evanjelist liderlerin politik kararlarda etkili olması, dini inançlarının ve ideolojik görüşlerinin uluslararası ilişkilere doğrudan yansımasına neden olacaktır.
İlk dönem Trump yönetimi sırasında Evanjelist etkiler, ABD'nin İsrail yanlısı politikalarında belirgin bir artışa yol açmıştır. Evanjelist liderlerin büyük bir kısmı, İsrail’in modern bir devlet olarak varlığını İncil’deki kehanetlerin bir bir gerçekleşmesi olarak yorumlamaktadır. Bu bakış açısı, Trump’ın 2017’de ABD büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararını etkileyen ana faktörlerden biri olmuştur. Bu karar, Evanjelistler tarafından kutsal bir görev olarak algılanmış ve güçlü bir destek görmüştür.
Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması, hem Evanjelist liderlerin dini hassasiyetlerini hem de Trump yönetiminin İsrail ile olan stratejik ittifakını pekiştirmiştir. Bu politikalar, Filistin ile barış sürecine ilişkin uluslararası yaklaşımları karmaşıklaştırmış ve bölgedeki diğer aktörlerin tepkisini çekmiştir. Ayrıca, Trump yönetiminin İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim yerlerini meşru görme politikası, Evanjelistlerin uzun süredir desteklediği bir başka tartışmalı adım olmuştur. Bu tip Anti-rasyonel politikaların devam edeceği atanan kişilerden anlaşılmaktadır.
Evanjelist liderlerin dini ve siyasi yaklaşımları, İran’a karşı sert bir duruşun benimsenmesine neden olmuştur. Evanjelistlerin çoğu, İran’ı teolojik ve politik bir tehdit olarak görmektedir. Bu durum, Evanjelist grupların Trump yönetiminin İran nükleer anlaşmasından (JCPOA) çekilme kararını destekleyen en güçlü lobilerden biri olmalarını sağlamıştır. Evanjelistler, İran’ın hem İsrail’e yönelik tehditlerini hem de bölgedeki Şii etkisini, ABD ve müttefikleri için bir tehdit olarak algılamaktadır.
Bu bağlamda, Evanjelistlerin etkisi sonucunda Trump yönetimi Ortadoğu politikalarını daha da sertleştirmiş; özellikle İran’a karşı yaptırımların artırılması, ekonomik ambargo gibi politikaları öncelik haline getirmiştir. Bu politikalar, bölgedeki gerilimi artırırken, aynı zamanda ABD’nin Arap müttefikleriyle olan ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflemiştir. Gelinen noktada İran’ın Suriye ve Irak’ta İsrail tarafından hedef alınması ve İran’ın bu duruma etkili cevaplar verememesinin devam edeceği ve bu sürecin sonucunda İran’ın sıkıştırılmışlığını arttıracağı öngörülmektedir.
Trump yönetiminde Evanjelist etkiler, Ortadoğu’daki bölgesel ittifakların yeniden şekillenmesini de sağlamıştır. İbrahim Anlaşmaları gibi İsrail ile bazı Arap ülkeleri (Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas) arasında normalleşme anlaşmaları, Evanjelistlerin İncil kehanetlerine dayalı vizyonlarını desteklemiştir. Bu anlaşmalar, Evanjelistler tarafından "Ortadoğu’da barışa giden bir yol" olarak lanse edilmiş, ancak aynı zamanda Filistin’in daha da izole edilmesine neden olmuştur.
Evanjelist liderler, bu süreçte Arap ülkeleri ile İsrail arasında ekonomik ve askeri işbirliklerini teşvik etmeye yönelik bir rol üstlenmişlerdir. Ancak bu tür anlaşmalar, Evanjelistlerin teolojik duruşları nedeniyle genellikle tek taraflı bir yaklaşıma sahiptir ve Filistin meselesinin çözümüne yönelik somut adımlar içermemektedir. Hali hazırda Filistin sorununa yönelik bir çözümden ziyade, İsrail’in politikalarına tavizsiz bir desteğin esas alınacağı öngörülmektedir.
Evanjelistlerin ABD dış politikasındaki etkisi, uluslararası ilişkilerdeki dengeleri de etkilemiştir. Evanjelistlerin dini temelli politikaları, ABD’nin küresel bir süper güç olarak tarafsızlık imajını zedelemiş ve özellikle Avrupa’daki müttefiklerinin eleştirilerine neden olmuştur. Ayrıca, bu politikalar ABD toplumunda da ideolojik bölünmeleri derinleştirmiştir. Genç nesil Evanjelistler, İsrail-Filistin çatışmasına daha dengeli bir yaklaşım benimsemek isterken, geleneksel liderler daha katı bir İsrail yanlısı duruşu sürdürmektedir.
Evanjelist liderlerin PYD/PKK’ya yönelik tutumları, özellikle Donald Trump yönetimi sırasında ABD dış politikası bağlamında dikkat çekmiştir. Kürtlerin yalnızca küçük bir kısmı Evanjelist Hristiyanlardan oluşmasına rağmen, Evanjelistlerin diğer Kürt topluluklarına yönelik ilgisi giderek artmaktadır (Saeed, 2024). Özellikle, Suriye iç savaşı sırasında PYD’nin sözde IŞİD’e karşı gösterdiği direniş iddiaları ABD'deki bazı Evanjelist liderler tarafından "Ortadoğu’da din özgürlüğünü savunmak" olarak tanımlanmış, PYD'nin Suriye’nin kuzeyindeki Kürt topluluklarına yönelik desteği haklı bir "Hristiyan davası" olarak değerlendirilmiştir. Bu durum ABD'de Kürt özerkliğine yönelik destek çağrılarını arttırmıştır (PEW, 2006).
Bununla birlikte, Trump yönetiminin Ortadoğu’da yürüttüğü dış politikaları neticesinde, özellikle ABD'nin Suriye'den çekilmesi kararı, evanjelist liderler arasında önemli tartışmalara yol açmıştır. Franklin Graham ve Pat Robertson gibi yüksek profilli isimler, Kürt müttefiklerin ihanete uğradığını belirterek, bu kararı kamuoyu önünde eleştirmiştir. Ayrıca bu durumun ABD'nin bölgedeki güvenilirliğini baltalayacağına dair uyarılarda bulunmuşlardır (Karim, 2021; Pollock, 2023). Evanjelistlerin bu tür politikalara yönelik tutumlarındaki farklılıklar, siyasi etkilerinin gelişen doğasını yansıtmakta ve genç nesillerin küresel insani meseleleri, geleneksel önceliklerin yanı sıra öne çıkardığı bir dönemde dikkat çekmektedir (De Jong, 2015; The Editors, 2017). Bu haliyle İsrail’in güvenliğini önceleyen bir politik çizgi benimseyen Evanjelist akıl, PYD terör örgütü üyelerini de bölgede İsrail’in güvenliği için stratejik bir araç ve kendi güvenlik koridoru için kullanışlı bir aparat olarak görmektedir. Ancak PYD terör örgütü ile kurduğu bu ilişkinin ne zaman sonlandırılacağı büyük ölçüde Türkiye’nin atacağı adımlara bağlıdır.
Sonuç
Trump’ın evanjelik etki altında yürüteceği dış politikası, tek taraflı eylemlerin kaosa yol açabileceği ve aşırılıkçı grupları cesaretlendirebileceği yönünde endişelere neden olmaktadır. Evanjelistlerin Trump'ın liderliğine yanıt olarak siyasi bağlantılarını ve teolojik inançlarını nasıl şekillendirdiğini göz önünde bulundurduğumuzda, ABD’nin Ortadoğu politikasının derinleşen ayrışmalar ve değişen ideolojilerle işaretlenmiş bir tartışma alanı olmaya devam edeceği görülmektedir.
Donald Trump’ın Ortadoğu politikaları, Evanjelist teolojiyle doğrudan ilişkilendirilebilecek bir çizgi izleyerek özellikle İsrail yanlısı bir yönelim sergilemiştir. Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması ve ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınması, Evanjelistlerin kıyamet öncesi premillennialist görüşleriyle uyumlu, sembolik ve stratejik bir hamle olarak değerlendirilmiştir. Bu adım, Evanjelist topluluklar içinde büyük bir destek toplarken, Filistinliler ve bölgedeki diğer aktörler nezdinde derin bir güvensizlik yaratmıştır. Suriye’de PYD’ye karşı sergilediği tutumların yanı sıra İran’a yönelik yürüttükleri sert politikalar da bölgedeki müttefikleri nezdinde güvensiz bir atmosferin meydana gelmesine neden olmuştur. Ayrıca, İncil kehanetleriyle şekillenen bu dış politika anlayışı, uluslararası düzeyde ABD'nin tarafsız bir süper güç imajına da gölge düşürmüştür.
İleriye dönük olarak, ABD-Evanjelist ilişkiler bağlamında iki olası senaryo ortaya çıkmaktadır. İlk senaryo, mevcut durumun devam etmesini öngörmekte ve partizan siyaset, etkili politika yapımını engelleyerek İsrail’e veya insani yardım çabalarına yönelik birleşik bir cephe oluşturulmasını zorlaştırmaktadır. İkinci senaryo ise Evanjelistlerin, parti içindeki etkilerini kullanarak İran’ın etkisine karşı hem ABD çıkarlarını hem de bölgesel istikrarı ele alan yeni bir kolektif güvenlik mimarisi oluşturmasını öngörmektedir. Trump'ın Evanjelist Ortadoğu politikalarının etkileri, yalnızca ABD’nin İsrail ve Arap Körfez ülkeleriyle ilişkilerini değil, aynı zamanda bölgenin daha geniş jeopolitik manzarasını da etkilemiştir. Evanjelist akımların bu politikalar üzerindeki baskısı, bölgedeki çatışmaları artırma ve insani sonuçları karmaşıklaştırma potansiyeli taşımaktadır.
_____________________________________________________________________________________________________
André, F. (2023, November 20). American evangelicals interpret Israel-Hamas war as a prelude to end times. Word&Way. Retrieved from https://wordandway.org/2023/11/20/american-evangelicals-interpret-israel-hamas-war-as-a-prelude-to-end-times/
Baev, P. K., Felbab-Brown, V., Feltman, J., Goldgeier, J., Gross, S., Hass, R., Karlin, M., Kim, P. M., Kuok, L., Madan, T., Maloney, S., Noyes, A., Rutenbar, S., Sachs, N., Solís, M., Stelzenmüller, C., Telhami, S., Wirtschafter, V., & Yeo, A. (2024, November 14). How is Trump’s reelection likely to affect US foreign policy? Experts weigh in. Brookings Institution. Retrieved from https://www.brookings.edu/articles/how-is-trumps-reelection-likely-to-affect-us-foreign-policy/
Deknatel, F. (2024, November 14). What Trump's return means for the Middle East: A democracy in exile roundtable. Democracy in Exile. Retrieved from https://dawnmena.org/what-trumps-return-means-for-the-middle-east-a-democracy-in-exile-roundtable/
De Jong, A. (2015, June 4). Kurdish Autonomy Between Dream and Reality. ROAR Magazine. Retrieved from https://roarmag.org/magazine/kurdish-autonomy-between-dream-and-reality
Hummel, D. G. (2023). The little-known history of evangelicals’ changing Israel views. Christianity Today. Retrieved from https://www.christianitytoday.com
Illing, S. (2018, May 14). This is why evangelicals love Trump's Israel policy: Hint: It has to do with burning lakes of fire. Vox. Retrieved from https://www.vox.com/2017/12/12/16761540/jerusalem-israel-embassy-palestinians-trump-evangelicals
Karim, S. N. (2021, September 24). On the Fourth Anniversary of the Independence Referendum. Washington Kurdish Institute. Retrieved from https://dckurd.org/2021/09/24/on-the-fourth-anniversary-of-the-independence-referendum/
Katulis, B., & Masthoff, A. (2024, October 25). Harris vs. Trump on the war and crisis in the Middle East: Policy assessment. The Middle East Institute. Retrieved from https://www.mei.edu/publications/harris-vs-trump-war-and-crisis-middle-east
McMahon, R. (2006, August 22). Christian evangelicals and U.S. foreign policy. Council on Foreign Affairs. Retrieved from https://www.cfr.org
Merritt, J. (2017, December 11). Understanding the Evangelical obsession with Israel. America Magazine. Retrieved from https://www.americamagazine.org/politics-society/2017/12/11/understanding-evangelical-obsession-israel
Miller, P. (2014, March 16). The foreign policy essay: Evangelicals, Israel, and U.S. foreign policy. Lawfare. Retrieved from https://www.lawfareblog.com/foreign-policy-essay-evangelicals-israel-and-us-foreign-policy
Pew Research Center. (2006, September 26). God’s Country? Evangelicals and U.S. Foreign Policy. Pew Research Center. Retrieved from https://www.pewresearch.org/religion/2006/09/26/gods-country-evangelicals-and-us-foreign-policy/
Pollock, A. (2023, June 20). Kurdish Church Growing Despite Increased Regional Tension. INcontext International. Retrieved from https://incontextinternational.org/2023/06/20/kurdish-church-growing-despite-increased-regional-tension/
Rahman, O. H. (Ed.). (2024, November 7). Trump’s return and implications for the Middle East. Middle East Council on Global Affairs. Retrieved from https://www.mecouncil.org
Reuters. (2017, December 7). Intense push by US evangelicals helped set stage for Trump's decision on Jerusalem. The Jerusalem Post. Retrieved November 14, 2024, from https://www.jpost.com/Israel-News/Intense-push-by-US-evangelicals-helped-set-stage-for-Trumps-decision-on-Jerusalem-517293b
Rockmore, A. D. (2024, July 2). Evangelical America: The driving force behind US-Israel relations. World Outlook. Retrieved from https://medium.com/world-outlook/evangelical-america-the-driving-force-behind-us-israel-relations-2939ffd40bbb
Saeed, Y. (2024, October 18). The Kurdish View on the U.S. Election. Arab Gulf States Institute in Washington. Retrieved from https://agsiw.org/the-kurdish-view-on-the-u-s-election/
The Editors. (2017, September 28). The Kurdish Struggle for Autonomy. World Politics Review. Retrieved from https://www.worldpoliticsreview.com/the-kurdish-struggle-for-autonomy/
Tibon, A. (2019, September 29). Pro-Trump and biased toward Israel? These U.S. evangelicals are challenging the 'base'. Haaretz. Retrieved from https://www.haaretz.com/us-news/2019-09-29/ty-article/.premium/pro-trump-and-biased-toward-israel-these-u-s-evangelicals-are-different/0000017f-e22f-d568-ad7f-f36feed50000
Trump peace plan. (2024) Wikipedia. from https://en.wikipedia.org/wiki/Trump_peace_plan
Underwood, A. (2018, May 16). The controversial US Jerusalem embassy opening, explained. Vox. Retrieved November 14, 2024, from https://www.vox.com/2018/5/14/17340798/jerusalem-embassy-israel-palestinians-us-trump
Wagner, D. E. (1998, November 4). Evangelicals and Israel: Theological roots of a political alliance. The Christian Century. Retrieved from https://www.christiancentury.org/article/feature/evangelicals-and-israel-theological-roots-political-alliance
Zurcher, A. (2023, November 15). US evangelicals drive Republican support for Israel. BBC News. Retrieved from https://www.bbc.com/news/world-us-canada-67422238
[i] Premillennializm, Hristiyan teolojisinde bir eskatolojik (ahir zaman) öğretidir ve Mesih'in (İsa'nın) dünyaya fiziksel dönüşüyle başlayacak olan 1000 yıllık bir barış ve adalet dönemini (bin yıllık krallık veya milenyum) öngörür. Premillennializm, bu dönemin Mesih'in dönüşünden önce değil, sonra başlayacağı inancına dayanır. Bu görüş, Hristiyanlık içinde farklı eskatolojik yorumlardan biridir ve özellikle Evanjelist ve Protestan mezhepler arasında yaygındır.
[i] Premillennializmin bir türü olan dispensationalizm, Tanrı'nın insanlıkla farklı dönemlerde (dispensasyonlarda) farklı yollarla ilişki kurduğu görüşünü benimser. Bu yaklaşım, özellikle ABD’deki Evanjelist Hristiyanlar arasında yaygındır ve İsrail’in modern önemine güçlü bir vurgu yapar.
[ii] Milleritler, 19. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan bir Hristiyan hareketine mensup olan kişilere verilen isimdir. Bu hareket, çiftçi ve vaiz William Miller (1782-1849) tarafından kurulmuş ve ahir zaman (kıyamet) kehanetleriyle tanınmıştır. Milleritler, Mesih'in ikinci gelişinin yakın olduğunu ve belirli bir tarihte gerçekleşeceğini savunmuşlardır.
[iii] Premillennializmin bir türü olan dispensationalizm, Tanrı'nın insanlıkla farklı dönemlerde (dispensasyonlarda) farklı yollarla ilişki kurduğu görüşünü benimser. Bu yaklaşım, özellikle ABD’deki Evanjelist Hristiyanlar arasında yaygındır ve İsrail’in modern önemine güçlü bir vurgu yapar.
Prof. Dr.
Prof. Dr. Özcan Güngör, 1977 yılında Çorum’da doğmuştur. 2001 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun olmuştur. Sırasıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın değişik birimlerinde ve ABD’de çalışmış, Atatürk Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmış ve halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde görev yapma... [Profili gör]
Latife Sümeyye Uslu Cönger
25/12/2024
Özcan Güngör
02/12/2024
Hilmi Demir
01/12/2024
Hilmi Demir
08/11/2024
Özcan Güngör
27/09/2024