Uluslararası Radikalizm Gözlemevi
+905534025560info@urad.com.tr06560, Söğütözü Cad. No:43 Ankara, Turkiye
Radikalizm söylemi, düşmanlaştırma, etiketleme, nefret söylemi, ötekileştirme gibi etkili bir propaganda kullanır. Amaç çoğu kez, şiddeti silahlı propaganda aracılığıyla yapmaya hazırlık aşaması olarak öncelikle toplumda meşrulaştırmak ve tohumlamaktır. Bunun içinde yazılı medya, internet ve sosyal medya aracılığıyla vaiz, yazar, gazeteci gibi Radikal sürücüleri devreye sokmak gerekir. Radikal sürücü kavramı bazen radikalizm içeren şiddet söylemlerini yaymayı bazen de radikalime karşı mücadele eden yapıları, akademisyenleri hedef alan ve onları ötekileştiren söylemleri dolaşıma sokanları tanımlamak için kullanılır. Günümüzde radikalleşme internet aracılığıyla daha hızlı yayılıyor. İnternet, daha önce olanaksız olmasa da ihtimal dışı olan şeyleri daha da kolaylaştırdı. Şiddete çağrı, terör örgütlerinin propagandasını yapmak, örgütlerin liderlerini görünür kılmak ve onları övmek, rol model haline getirmek artık sosyal medya sayesinde gençler üzerine daha kalıcı olmaya başladı.
Şiddete çağrının bir diğer yöntemi de etiketlemektir. Etiketleme düşmanlaştırmanın, radikal örgütlere sinyal vermenin en önemli araçlarından biridir. Radikal Selefi söylemin Türkiye’de sık sık başvurduğu etiketlemelerden birisi, kendilerine yönelik mücadeleyi “Atatürkçü”, Türkçü” “Kemalist” etiketlemelerle sunmalarıdır. Bu etiketleme Selefi Radikal söylemle mücadeleye karşı olanları dindar, muhafazakâr çevrelerde itibar kaybına uğratmadan daha çok nefret söylemi oluşturma, hedef gösterme, radikal örgütlere eylem çağrısında bulunma olarak da görülebilir. Eskiden PKK “Ajan” diye etiketlerdi şimdi de Radikal Selefiler “Atatürkçü”, Türkçü” diye etiketliyorlar.
Sosyal medyada, Haksöz ve Yeni Akit gazetesinde şahsımı sürekli hedef alan Kenan Alpay’ın söylemleri Türkiye’de Radikal Sürücü çalışmalarına örnek teşkil edebilecek yoğunlukta propaganda malzemesi içermektedir. Uzun süredir her paylaşımda sahsımı “Ata/Türkçü”, “Kemalist”, “Türkçü”, “Çorum Türk Ocakları Derneği Başkanı” gibi etiketlerle birlikte anan Alpay’ın bu etiketleri sadece aşağılama, ötekileştirme, düşmanlaştırma anlamı taşımaz aynı zamanda tekfirci radikal selefi örgütlere bir eylem çağrısı da içerir. DEAŞ, el Kaide gibi tüm örgütler için bu etiketler bir İlahiyatçı ve Müslümanı mürted, kafir saymak için yeterlidir.
Peki Hilmi Demir tüm bunları hak etmek için ne yapmıştır? Birincisi Selefilik konusunda araştırmalarla ve yazılarla kamuoyunu bilgilendirmeye çalışmak sanırım ilk suçlarımdan birisidir. Bunu şu cümleleri açık ediyor: “2020’de Selefiliğin nüfusa oranının 3.6’ya kadar yükseldiğini” iddia ediyor. Kaynak kim, hangi saha araştırması? Ata/Türkçü İlahiyat Hocası, Çorum Türk Ocakları Derneği Başkanı Prof. Dr. Hilmi Demir”.[i] Alpay’a göre böyle bir saha araştırması yok. Oysa bu saha araştırması “Türkiye’de çoğulculuk radikalleşmeyle yüzleşiyor” başlığı altında yayınlanmış durumda.[ii] Alpay’a göre Selefilik bir tehdit kabul edilmiyor anlaşılan. Oysa hem Diyanet’in DEAŞ raporu hem de İç İşleri Bakanlığı TEM Daire’nin hazırladığı kamuya açık DEAŞ kitabında Selefilik ve Selefi Tekfircilik el Kaide ve DEAŞ’in ideolojisi olarak kabul edilmektedir.[iii] Alpay açıkça terör örgütlerinin taşıyıcısı olan bir ideolojiyi doğrudan savunmak yerine onu akademik ilgi ve araştırma konusu yapan şahsımı etiketleyerek düşmanlaştırma ve hedef haline getirmektedir. Nitekim Kenan Alpay’ın “Atatürkçü İlahiyatçı” söylemi Telegram Kanallarındaki El kaide propagandası yapan hesaplar tarafından satın alınarak tarafıma bir etiketleme olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
Kenan Alpay’ın 29 Ağustos 2018 tarihli ve 50 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile el Nusra’nın devamı olarak kabul edilip terör örgütleri listesine alınan Heyetü Tahriri’ş-Şam (HTŞ) adlı örgüte ilişkin yukarıdaki paylaşımımı “Siyonist İsrail’in Soykırım Suçlarını perdelemek” olarak adlandırması da tam Radikal Sürücü örneğine uygun bir etiketlemek olarak karşımız çıkar. Alpay açıkça HTŞ propagandası yapmak yerine bölgedeki HTŞ’nin gücünü gösteren paylaşımımızı alakasız biçimde “Siyonist İsrail’in Soykırım Suçlarını perdelemek” şeklinde etiketleyerek şahsımı düşmanlaştırma, şeytanlaştırma yoluna gider. Oysa HTŞ’nin ne İsrail ile ne de Siyonizm’le hiçbir ilgisi ya da onlara karşı bir mücadelesi bulunmamaktadır.
İkinci husus ise, “Selefilikten İhvan’a İslami hareketleri terör suçlarıyla yaftalayıp” cümlesidir. Selefiliğin tehdit olduğu, terör örgütlerinin ana ideolojisi olduğu Diyanet’in” Dehşete Dayalı Bir Din İstismarı DEAŞ” adlı kitapçığında “DEAŞ’ın Lafızcı ve Selefî Çizgisi Ne Anlam İfade Ediyor?” adlı başlık bizatihi Selefiliğin DEAŞ’in ideolojisi olduğunu söylüyor. Kenan Alpay açıkça Selefiliğe destek vererek onu meşrulaştırmayı şahsımı da selefi örgütlere karşı etiketlemeyi tercih ediyor.
Devlet dışı silahlı aktörlerin örgüt öğrenmesi hakkında koskoca bir akademik literatür ortada dururken ancak okuduğunu anlamayanların yahut anlayıp ta manipülasyon ve etiketleme için çarpıtanların yapabileceği şekilde Hamas- PKK konusundaki trajikomik iftirasını iadeye tenezzül etmek bile ciddiyetimize halel getirir.
2001’de 11 Eylül saldırısından bugüne değin, dini motivasyonlu terör örgütlerini çalışıyorum. TEM dairede YÖK 38. Madde ile üç yıla yakın dini motivasyonlu terör örgütleri “radikalleşme uzmanı” olarak resmi görev yapmamdan dolayı tenör örgütlerinin tehdit ve hedefinde olan bir akademisyen olarak Radikal Sürücü Kenan Alpay tarafından etiketlenmem ayrıca güvenlik risklerimi artırır mı, sanırım bunu ülkenin savcıları düşünecektir.
Bu tarihe kadar FETÖcü Mollar hakkımda beddua seansları yaptılar.
Birçok örgüt tekfir etti. Bana düşen kendi güvenlik riskimi bile tarihe kaydetmek ve akademik çalışma konusu yapmaktır. Kenan Alpay gibi Radikal Sürücüler, toplumda radikalizme ve terör örgütlerine karşı mücadele eden akademisyenleri sindirmek, hedef haline getirmek böylece radikalizme doğru gençleri çeken etiketleri artırmak görevini yürütmektedir. Doğrudan terör propagandası yapmak yerine terörle mücadeleyi etkisizleştirmek ve bu konudaki çalışmaları yapma cesaretini kırmak daha etkili bir radikalizm yöntemidir. Ülkemizdeki en temel sorunu “Radikal Sürücü”lerin sosyal medya gücünü kullanarak çok kolay biçimde etiketleme, düşmanlaştırma ve hedef gösterme yoluyla şiddete çağrı söylemini üretebilmektedir. Bize düşen bunlar karşısında cesur kalabilmektir.
_____________________________________________________________________________
[i] https://www.akittv.com.tr/yazarlar/kenan-alpay/10339-entrika-ve-provokasyonu-takva-ve-maslahata-tercih-edenlerin-buyuttugu-bataklik.
[ii] https://www.tepav.org.tr/tr/haberler/s/10714.
[iii] Daesh Terrorıst Organızatıon, Publised bu Ministry of Interior of The Republic of Türkiye General Directorate of Turkish National Police Department of Counter Terrorism, Ankara, 2022,
Prof. Dr.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 2001 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kelam Anabilim dalında doktorasını tamamladı. 2002-2003 yılları arasında Kırgızistan OŞ Devlet Üniversitesi’nde çalıştı. 2009 yılında doçent oldu. 2014 Yılında Hitit Üniversitesi Kelam ABD Profesör olarak ... [Profili gör]
Özcan Güngör
02/12/2024
Hilmi Demir
01/12/2024
Hilmi Demir
08/11/2024
Özcan Güngör
27/09/2024
Hilmi Demir
25/09/2024